Soğuk Hava Deposunda Ölen Denizci | Denizci Hikayeleri
  1. Anasayfa
  2. İlginçler

Soğuk Hava Deposunda Ölen Denizci | Denizci Hikayeleri

0

Soğuk Hava Deposunda Mahsur Kalan Denizci

1950’li yıllarda İskoçya’ya yük taşımak için Reefer tipi bir gemi yanaşır. Demir attığı limanda yükünü aldıktan sonra, gemide çalışan denizcilerden biri acaba unuttuğumuz bir yük kaldı mı diye bakmak için soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır.

Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, lakin mümkün değildir. Gemi hareket eder ve denizciyi unuturlar.

Mahsur kalan denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağını anlamıştır. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücudunu nasıl uyuşturduğunu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın verdiği acıyı anlatır.

blank
Ufak Çaplı Bir Reefer Deposu (Soğuk Hava Deposu)

3 gün sonra soğuk hava kapısını açan başka bir denizci, zavallı adamın cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.

Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. Çünkü soğutma sistemi zaten çalıştırılmamış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı normal bir dereceye yükselmiştir. Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı için ölmüştür.

Bir insan donacağına kendini inandırdığı için, normal bir sıcaklıkta soğuktan ölmüştür.

Bu üzüntülü hikaye aynı zaman bize insan zihninin neler yapabileceğini göstermiştir.

Bilinçaltını doğru kullanırsak ne kadar güçlü olduğunu, yanlış kullanırsak da bizi ölüme dahi götürebileceğini göstermiştir.

Henry Beecher tarafından 1955 yılında yayınlanan ‘Kuvvetli Plasebo’ adlı makaledeki çalışmanın sonuçlarına göre tedavi sürecinin ortalama %35.2’ si plasebo etkisine dayanıyor. Yani kişi %35 iyileşeceğine inandığı için iyileşiyor. Tabii bunun tam tersi de geçerli, kişi kendini düşünceleriyle hasta edebiliyor.

Kaynak: hakanmenguc.com

Konu Hakkında Görüşünü Bildir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.