Osmanlı İmparatorluğunun en güçlü dönemlerinde kullanılan ve daha sonra batıya yayılan Usturlab, Göksel seyir için kullanılmış bir ekipmandır. Göksel seyirin yanı sıra Kıble tayini, namaz vakitleri hesabı ve astronomik amaçlarla kullanılmıştır. Osmanlı Döneminde Göksel Seyir yazımızda konuyu detaylı olarak inceliyoruz.
Usturlab aslen Yunancadan gelmektedir ve tarih boyunca uygarlıklar tarafından geliştirilmiştir. Haçlı seferleri sırasında Müslümanlar tarafından geliştirilen Usturlab, Avrupaya taşınmış ve Okyanus seferlerinde yön bulmak için Avrupalılar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Usturlabın Kullanım Amaçları
- Güneş’in yüksekliğinin bulunması
- Bir yıldızın yüksekliğinin bulunması
- Günün saatlerinin bulunması,
- Güneş’in doğuşu ve batış zamanının belirlenmesi,
- Bir yıldızın doğuş ve batış zamanının belirlenmesi,
- Namaz zamanlarının belirlenmesi
- Mekke’nin yönünün bulunması,
- Bir yerin saatinin bilinmesi ve buradan başka bir yerin yerel saatinin bulunması,
- Belirli bir günde ve zamanda gölge boyunun bulunması,
- Zodyak’ta belirtilen bir zamandan Güneş’in konumunun bulunması,
- Güneş’in bilinen boylamına karşılık gelen deklinasyonun bulunması,
- Coğrafi enlemin bulunması
- Coğrafi enlemden, Güneş’in veya bir yıldızın deklinasyonunun bulunması,
- Tarih bilinmeden, Güneş’in boylamının bulunması,
- Güneş’in ve yıldızın yüksekliğinden zamanın bulunması
Usturlabın Çalışma Prensibi
Osmanlı Döneminde Göksel Seyir için kullanılan Usturlab Gök küresinin düzleme aktarılmış şeklidir. Dairesel disklerden oluşur ve her diskin kendine ait görevleri vardır. Yaygın şekliyle Usturlab ya da düzlem küre, enlem dereceleri için geçerli ve yatay koordinatları metalin üzerine işlenmiş olan iç disklere sahiptir.
Usturlabın kullanımı ve tüm hesaplamalarının dayandığı Ümm’ün yüzeyi doğu, batı, kuzey, güneyi oluşturan 4 bölüme ve her bölüm burç sembolleri için 30°lik 3 bölüme yani tekrar 90˚lik bölümlere ayrılır, böylece 360˚lik bölüm elde edilir.
Bu çizimler aynı zamanda sinüs cetvelidir ve bu çizgilerle yıldızların yükseklikleri hesaplanmaktadır. Diskin merkez noktasından dışarı doğru dairesel yaylar yer alır ve bunlar saat çizgileri olarak nitelendirilir.
Günün saatini ölçmek için saatlerin sayılmasına güneşin doğuşundan başlanır. Aracın diğer parçası oymalı, hareketli bir disk olan örümcek-ağ-şebeke “ankebut” olarak adlandırılan kısımdır.
Bu diskin üzerinde burçların sayısına uygun olarak 12 bölüme ve 30 alt bölüme (bütünün 360 eşit kısmına) ayrılan ekliptik izdüşümü ve en büyük, en çok bilinen sabit yıldızların izdüşümü yer alır.
Bu hareketli disk, sabit diskin merkez noktasında bulunan bir eksen çevresinde döndürülür ve bu dönüş yıldızların gökyüzündeki hareketini temsil eder. Örümceğin döndürülmesiyle sabit yıldızların günlük konumları belirlenir. Örümceğe özel bir konum verildiğinde, üzerinde bulunan yıldızların, burçların, güneşin ve gezegenlerin ufuk üzerindeki yükseklik ve azimutları örümceğin altında bulunan disk üzerinde okunur.
Güneşin bulunduğu burç yerinin izdüşümünden ya da saat çizgilerinin bulunduğu burçtaki güneşin tam karşısında duran noktanın izdüşümünden, güneşin doğuşundan ve batışından itibaren geçen saatler bulunur.
Günümüze Yansıması
Usturlab çeşitli kullanım alanlarına sahip olsa da kullanması oldukça zor bir cihazdır. Bu sebeple zaman içinde 18. Yüzyılda yerini sextanta bırakmıştır. Doğu toplumlarında ise 20. Yüzyıla kadar kullanılmaya devam etmiştir.