Kanal İstanbul’dan yıllık 1 milyar dolar elde edileceğini iddia eden Ulaştırma Bakanı Turhan’a, kaptan Çehreli, “Boğazlar’dan geçen gemiler ortalama 3 bin 400 dolar öderken, Kanal İstanbul’da 100 bin doları nasıl alacaksınız?” diye sordu
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Anadolu Ajansı’na Kanal İstanbul’la ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Turhan, Kanal İstanbul’dan günde 185 gemi geçirilebileceğini ve Boğaz’dan şu anda ancak 118-125 gemi geçirilebildiğini iddia etti.
Bakan Turhan açıklamasında yine Kanal İstanbul’un yıllık net kazancının 1 milyar dolar civarında olacağını öne sürdü.
Turhan ayrıca İstanbul Boğazı’ndan geçen deniz aracı sayısında 15 yılda yüzde 25’lik azalma olduğunu, geçen gemilerin taşıdığı yük miktarında ise yüzde 53’lük artış olduğuna da dikkati çekti.
Kanal İstanbul’u savunanların en büyük gerekçelerinden biri kanal ile Türkiye’ye büyük gelir kaynağı yaratılacağı iddiası.
Buna karşı çıkanlar ise gemilerin Boğaz’dan ücretsiz geçme hakkı varken Kanal İstanbul’dan geçmeyeceğini öne sürüyor.
Süveyş’ten ortalama geçiş ücreti 307 bin, Panama’da 180 bin dolar
Bütün bu iddiaları ve dünyadaki benzer kanallardan elde edilen gelirlerin ne olduğunu Eski İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri eski Müdürü Tuncay Çehreli ile konuştuk.
Halen kaptanlık yapan Kaptan Çehreli aynı zamanda IALA – VTS Komitesi (Uluslararası Seyir Yardımcıları ve Deniz Fenerleri Otoriteleri Birliği) eski başkanı.
Çehreli ile öncelikli olarak Kanal İstanbul’un yapılmasında gerekçe örnek olarak gösterilen dünyadaki benzer kanalların son durumlarıyla ilgili bilgi vererek söze başladı:
”Panama Kanalı’ndan 2018 yılında 13 bin 795 gemi geçti. Bunlar 2 milyar 485 milyon dolar bıraktı. Yani geçen her gemi ortalama 180 bin dolar gelir bıraktı.”
Süveyş Kanalı’ndan 2018 yılında 18 bin 174 gemi geçti ve bunlar toplamda 5 milyar 585 milyon dolar geçiş ücreti ödedi. Buradaki gemi başına geçiş ücreti ise ortalama 307 bin dolar.
Boğazlar’dan geçiş ücreti gemi başına 3 bin 400 dolar
Peki Türk boğazlarından elde edilen geçiş ücreti ne? Çehreli bu soruyu şöyle cevapladı:
”Türk boğazlarına gelirsek 2019 yılı için geçiş yapan 42 bin gemiden toplamda Montrö anlaşmasında dayanarak yer alan fener, ve tahlisiye ve sağlık ücretlerine ilave olarak, kılavuzluk ve, römorkör hizmetleri dahil toplam 143 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da gemi başına 3 bin 400 dolar ediyor.”
Kanal İstanbul’dan Süveyş, Panama gibi gelir etmek mümkün mü?
Çehreli’ye göre bu sorunun cevabı hayır. Çünkü kanal geçiş ücretlerinin fiyatlandırılırken kanalın yapım maliyetinden ziyade oradan geçiş yapan gemilere kazandırdığı süre ve maliyet avantajının esas alındığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
”Süveyş’ten geçen gemiler 20 gün kazanıyor. Panama’dan geçen gemiler 15 gün kazanıyor. Fazladan o kadar süre gitse gemi kirası, yakıt, personel gideriyle daha fazla ödeyecekler ve her iki kanalın da alternatifi çok uzun bir yolyok. Oysa Kanal İstanbul’un alternatifi olacak hemen yanındaki İstanbul Boğazı Boğaz’lar. Dolayısıyla Kanal İstanbul’un fiyatlandırmasını neye göre yapacaksınız?”
“Montrö’ye göre geçiş hakkı sınırlandırılamaz”
Çehreli, Montrö’nün birinci maddesinin imzacı devletlerin Boğazlar’dan geliş gidiş özgürlüğünü kabul ettiğini, yine 28. maddenin ise anlaşma kalksa dahi bu geçiş özgürlüğünü ilkesini sonsuz bie süreyle güvenceye aldığını hatırlatarak, “Bu madde varken kimseye zorla Kanal’dan geçeceksin diyemezsin. Hal böyle iken Kanal İstanbul’un geçiş ücretlerinin çok cazip olması gerekir” dedi.
Boğaz’dan geçen gemiler tonajlarına türlerine göre ne ödüyor?
Çehreli’nin belirttiği 3 bin 400 dolar rakamı geçen Boğazlar geçişlerinden elde edilen yıllık 143 milyon dolarlık gelirin geçen 42 bin gemi ile bölünmesinden elde edilen gemi başı ortalama.
Çehreli, gemilerin tonajlarına göre ödedikleri ortalama rakamları şöyle anlattı:
”Boğaz’dan geçen 120 metrelik yük gemileri genelde kılavuz hizmeti almıyor. Fener-tahlisiye-sağlık hizmetleri karşılığı bu gemilerden 1377 dolar alınıyor. 275 metre boyundaki tankerler ise olarak niteleyeceğimiz gemiler kılavuz, römork hizmeti alıyor. Bunu hem İstanbul, hem Çanakkale Boğazı’nda alıyor. Dönüşte de aynı hizmetten faydalanıyor. Bütün bunları toplayınca ücret 56 bin dolara çıkıyor. Gerek 120 gerekse 275 metrelik gemilerin ödediği ücret gidiş dönüş şeklinde. Yani altı ay içinde dönerse bir daha ödemiyor.”
“Kanal İstanbul’un yıllık maliyeti 1 milyar dolar olabilir”
Panama Kanalının yıllık işletme maliyetinin 1,2 milyar olduğuna dikkat çeken Çehreli, Kanal İstanbul’un yıllık işletme giderinin bir 1 milyar dolar olabileceği iddia etti.
Kanal İstanbul’un 15 milyar dolara mal olacağının iddia edildiğini belirten Çehreli, Bakan Turhan’ın ise yıllık bir milyar dolar gelir elde edilecek açıklamasını hatırlatarak itirazlarını şöyle sürdürdü:
”Bakan’ın dediklerini doğru kabul edersek bir milyar dolar ile maliyeti nasıl karşılayacaksınız. Panama’nın sadece 2018 yılındaki işletme giderleri 1.2 milyar dolardı. Yani 2.5 milyar dolarlık gelirinin yarısı işletme giderlerine gitti. İstanbul Kanalı’da yapılırsa en az bir milyar dolar işletme gideri olabilir. Gelecek gelir ancak işletme giderine gideceği hesaplandı mı?”
“50 bin gemi geçse dahi en az 40 bin dolar almak lazım”
Çehreli, Boğazlar’dan geçen yıl ortalama 42 bin geminin geçtiğini hatırlatan Çehreli, şöyle konuştu:
”Diyelim ki 50 bin geminin tamamı da Boğazlar’dan değil Kanal İstanbul’dan geçti. Bakan Bey, yılda net bir milyar dolar elde edeceğimizi söyledi. Bu geliri elde etmek için yıllık bir milyar dolarlık işletme giderini de karşılamamız lazım. O durumda her bir gemiden ortalama 40 bin dolar almamız gerekiyor ki bu parayı çıkarabilelim. Ya da Panama’daki Süveyş’teki gemi geçiş ücretlerini baz alarak bir fiyatlandırma yaptığımızı varsayalım. O zaman soru şu? Şimdi Boğaz’larda ortalama 3 bin 400 dolar veren gemilerden Bakanın net bir şekilde söylediği ortalama 100 bin doları nasıl alacaksınız?”
“Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’nda 13 km. daha uzun”
Kanal İstanbul’un İstanbul Boğazı’na göre yolu kısaltmadığı gibi 13 km. daha uzun olacağını öne süren Çehreli, “Hadi iyimser düşünelim finansını bulduk, diğer sorunları hallettik. Yılda 50 bin geminin geçer mi? Hemen yanında daha geniş İstanbul Boğaz’ı varken, neredeyse kat be kat ucuza geçebilecekken neden gemiler Kanal İstanbul’dan geçsin. Kimseyi zorla geçmeye zorlayamazsın” diye konuştu.
“Geçen gemilerin yarısı talep edilecek yüksek ücreti ödeyemeyecek küçük gemiler”
Çehreli, Ulaştırma Bakanlığı’ndaki yetkililerin mevcut istatistikleri iyi okuyamadıklarını öne sürerek gözden kaçırılan bir diğer önemli hususun da İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin niteliği olduğunu söyledi.
Çehreli, Boğaz’dan geçen 42 bin geminin en az yarısının 120 metreden küçük gemiler olduğunu ve yine yarısının İzmit Körfezi’ne ya da Marmara Denizi’ndeki diğer limanlara giden gemiler olduğunu belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi:
”Küçük gemilerden haliylen daha az ücret alınacak. Kanal İstanbul için talep edilebilecek rakamları ödeme şansları yok çünkü o kadar gelirleri yok. Bu sektörü de krizi sokabilir. Bölgenin gerçeklerini de bilmek lazım. 42 bin gemi içerisinde Boğaz’dan geçen büyük gemilerin sayısı daha az. Çünkü Karadeniz’de geçebilecekleri gidebilecekleri liman sayısı kısıtlı.”
“Boğaz’da 19 değil bir kaza oldu”
Çehreli, Kanal İstanbul’un yapılmasına gerekçe olarak Boğaz’da olan kazaların gösterildiğini ve son 10 yılda ortalama 19.9 kazanın olduğunun öne sürüldüğünü kaydederek şu iddiada bulundu:
”Burada yanlış bilgi veriliyor. İlk başta bakıldığında 19.9 kaza İstanbul Boğazı’nda oldu sanılıyor ve o zaman ciddi bir rakam diyorsunuz içinizden. Oysa 19.9 kaza İstanbul Boğazı’nda değil İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri alanını kapsıyor. Bu İstanbul’un Karadeniz ve Marmara kıyılarını da içine alan toplam 100 km uzunluğunda geniş bir bölgeyi kapsıyor. Geçtiğimiz sene (2019) 19 kaza içerisinde Boğaz’da olan kaza sayısı bir veya iki dir.1. Diğer kazaların çoğu fırtınalı günlerde demirli gemilerin birbirine çarpmasından kaynaklanan kazalar.”
“Ben Kanal İstanbul’dan geçmem”
Çehreli aynı zamanda tecrübeli bir kaptan. “Siz bir kaptan olarak Kanal İstanbul’dan mı yoksa Boğaz’dan mı geçersiniz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
”Kaptanlar için en önemli noktalardan biri geçilen yerdeki akıntı modeli. Şimdilik Kanal İstanbul’da ne kadar bir akıntı olacak bilemiyoruz. Ancak bir tarafta kimi yerdeortalama genişliği 1.5 km. olan İstanbul Boğaz’ı var iken 2750 metre genişliğindeki Kanal İstanbul’dan geçmem. Üstelik İstanbul Boğazı Kanal İstanbul’dan daha kısa ve ucuz.”
“Gemi sayıları düşüyor. En az 20-30 yıl böyle bir projeye ihtiyaç yok”
“Hadi akıntı sorununu da Montrö’yü de halletiniz. Bu kadar müşteriyi yani geçecek 50 bin gemiyi nasıl bulacaksınız*” diyen Çehreli sözlerini şöyle tamamladı:
”Dünyada gemi sayıları düşüyor. Tonajları yükseliyor. Çünkü taşıma maliyetini daha düşürmek için bir sefer de daha fazla yük taşıyacak gemilere ihtiyaç duyuluyor. Bu bile incelenmemiş. En az 20-25 yıl böyle bir projeye ihtiyaç yok. 50 yıl sonra ne olur bilemeyiz. O günkü teknolojik gelişmelere göre karar vermek daha doğru olmaz mı? Ama bugün özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik tabloda için böyle bir projeye kesinlikle ihtiyaç yok.”