Şile açıklarında batan M/V Bilal Bal adlı kuruyük gemisinin, güvenlikle ilgili yeterlilikleri yerine getirmediği için altı yıl önce yetki belgesinin iptal edildiği belirlendi. Ulusal gemi sınıflandırma kuruluşu Türk Loydu’nun BİLAL BAL gemisinde 30 Eylül 2011 tarihinde yaptığı kontroller sonrası, geminin makine dairesinde ve karinasında (omurga) uygunsuzluklar tespit ederek yetki belgesini iptal ettiği belirtildi.
Yüklü olarak 1 Kasım’da batan 79 metre boyundaki MV Bilal Bal isimli kuruyük gemisnin Türk denizciliğinde oldukça yaygın olarak uygulanan pek çok ihmali barındırdığı ortaya çıktı.
Kontrolsüz dolaştı
Batan Ggeminin 2011 yılına kadar Türk Loydu tarafından yetkilendirildiği ama son büyük kontrolünde denize çıkmasının sakıncalı bulunduğu için belgesinin iptal edildiği belirlendi. Geminin makine dairesinde, karinasında ve güvertesinde ciddi eksikler tespit edildiği, 30 Eylül 2011 tarihinde yetkisinin iptal edildiği öğrenildi.
Türk Loydu klasından atılan M/V Bilal Bal, gemisinin kabotaj hattında çalışması için herhangi bir klas kuruluşunun yetkisine ihtiyaç duymaması ihmali büyüttü. Kontrolsüz ve klassız şekilde dolaşan geminin bu yüzden yurt dışındaki limanlara gidemediği belirlendi.
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) Yönetim Kurulu Üyesi Salih Çakır, “Gemi kolay klas yani iç sularda limandan aldığı izinle çalışıyor. Klas denetimine sahip olması gerekiyordu. M/V Bilal Bal Beş yıl önce hurdaya ayrılması gereken bir gemi. Bu ve emsali gemiler yabancı limanlara gidemiyorlar ama Türk kabotaj hattında çalışabiliyorlar. Türk Loydu’nun şartları çok ağır fakat yerinde. Sac kalınlığı nedeniyle zaten hiçbir klas kuruluşu belgesini vermezdi. Tüm kusurlarıyla sadece dahili hatta çalışabilecek bir gemiydi. Denizin affetmez kuralı, en yüksek emniyet tedbirlerini almayı gerektirir. Gemilerin yenilenmesi, denizcilerimizin bu kadar kolayca ölmesine engel olabilir” dedi.
Mürettebat listesi ve hayatını kaybedenlerin sayısı bile tam olarak belirlenemeyen bu deniz kazasında, Türk denizciliğinin denetimsizliğini ortaya koydu. Kabotaj, yani Türk kıyıları ve limanlarında yetki belgesi ya da kaptanlık ehliyetinin kiralanmasına çok sık rastlandığını belirten bilirkişiler, gemi sahiplerinin ve kontrol mekanizmasının göz yumduğu ihmal ile gemi kaptanı, hatta başçarkçının bile gemiden indiğini, yerlerine gereken yeterlilikleri karşılamayan başka denizcilerin seyre devam ettiği belirtti.
44 yaşında yetki belgesiz, eski ve bakımsız geminin mürettebat listesindeki kaptan Refik Telci’nin gemide olmadığı yerine gemi sahibi Nihat Küçük’ün kaptan olarak sefere çıktığı ortaya çıktı. Mürettebat listesindeki süvari unvanındaki kaptanın belgesini kiralayarak ya da ödünç vererek gemiden indiği düşünülüyor.
2 Bin Liraya kiralık Kaptan Ehliyeti!
Dünyanın bir çok farklı limanlarına giden uzak yol kaptanı Semih Dinçel de, “Gemiden inen kişilerin görev yerini terk etmesi kabul edilemez. Listedeki kaptanın gemiyi idare edecek yeterliliği olmayan başka birine komutayı devrederek ayrılması suçunu hafifletmez” dedi. İç sularda ve limanlarda çalışan bir kaptan ise, “Ehliyetini, çok ucuza kiralayanlar var. 2 bin TL’ye ehliyetler gemilerde dolaşıyor. Yabancı limanda bu mümkün değil. Bunun nedeni yükün az olması ve rekabetin ortadan kalkması” diye konuştu.
Kaynak: Milliyet.com.tr