Baş ve Kıç İterler ve Gemi Manevrası
Baş ve Kıç iterler (Thruster Effect) geminin manevra kabiliyetini arttırmak için baş ve kıç tarafta gemi kemeresi istikametinde ensel bir itme kuvveti yaratan sistemlerdir. Günümüzde inşa edilen gemilerin çoğunda Bow Thruster (Baş İter) olmakla birlikte, manevra kolaylığı ve römorkör muafiyeti nedeni ile oldukça revaçtadır.
Genelde en çok rastlanılan çeşidi geminin kemere istikametinde, geminin bünyesi içine inşa edilmiş tünel biçiminde kovanların içine konumlandırılmış pervanelerden oluşur.
Ancak baş ve kıç iterlerin tünel içerisinde olmayıp geminin karinesine ayrı bir ünite olarak yerleştirilmiş olanları da vardır ve bunlar genelde istenilen yöne kumanda kollarıyla döndürülebilme yeteneğine sahip olarak yapılırlar.
Baş ve kıç iter pervaneleri sabit veya değişken adımlı olabilir ve genel olarak su jeti, elektrik, elektromanyetik, dizel tahrik sistemleri ile çalışırlar.
Değişken adım pervanenin kullanıldığı sistemlerde kanatların açısı genelde hidrolik bir düzenekle ayarlanır.
Baş ve kıç iter dizaynında dikkate alınan bazı hususlar
- Tünelin içinde su akışı mümkün olduğunca homojen olmalıdır. Bu yüzden tünelin iç yüzeyi pürüzsüz ve engelsiz olmalıdır.
- Şartları izin verdiği ölçüde tünelin kalınlığı geniş ve böylelikle göreceli olarak suyun akış hızı daha küçük çaplı tünele göre az olmalıdır.
- Pervaneler tünelin ortasında olmalıdır. Aksi takdirde her iki tarafa aynı devirde farklı güç iletilmesine neden olurlar.
- Baş ve kıç iterler geminin yükünü boşaltmış olduğu balastlı durumda dahi suyun altında kalacak şekilde tasarlanmalıdır.
- Tünel uzunluğu tünel çapının yaklaşık iki yada üç katı olmalıdır. Ancak bazı dizayn özellikleri sebebiyle bu her zaman mümkün olamaz. Eğer tünelin inşa edildiği baş ve kıç bodoslama V tipinde ise bu oran dört yada beş kat olacak şekilde daha fazla olmalıdır.
Baş ve kıç iter tasarımında gemilerin inşa özellikleri bazen çok sınırlayıcı olabilmektedir. Örneğin bazı feribotlar ve ro-ro gemileri göreceli olarak büyük tonajlarına rağmen az su çekecek şekilde dizayn edilir. Bu yüzden bu gemileri abrayacak kapasitede tek bir baş iteri orijinal boyutlarıyla sığdırma güçlüğü çekilmekte, bu yüzden bu gemilere tek bir baş iter yerine makul ölçülerde iki baş iter yapılmaktadır.
Baş ve kıç iterler özellikle düşük süratlerde etkili olabilirler. Geminin üzerinde hiç yol yokken etkileri maksimumdur. Ancak dört yada bazen beş deniz mili üzerine çıkıldığında etkileri yok denecek kadar azdır. Bunun başlıca nedeni Bernoulli kanunlarının bize açıkladığı bazı hidrodinamik etkileşimdir. Bu durumun nedenini daha iyi anlamak için aşağıdaki resme göz atalım.
Bir gemi ileri yolda seyir yaparken baş iter çalıştırıldığında baş iter tünelin giriş ve çıkışında basınç alanları oluşturmaktadır. Şekilde baş iter sancağa çalıştırılmaktadır. Yani sancak taraftan emilen sular iskele tarafa püskürtülmektedir. Şekildeki B ve C noktalarında yüksek basınç alanları mevcuttur, giriş ve çıkışa yakın D ve A noktalarında ve özellikle püskürtmenin yapıldığı A noktasına yakın alanlarda suyun göreceli olarak daha hızlı hareket etmesinden ötürü bir alçak basınç alanı oluşur.
Bu durumda yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru baş iterin (Bow Thruster) gemiyi döndürmek istediği yönün tersine gemiye hidrodinamik bir kuvvet uygulanır. Hız arttıkça basınç alanları derinleşecek bu ters etkinin de kuvveti artacak, sonuç olarak baş iterin etkisi azalacaktır. 2 mil süratin üzerinde baş iterin etkinliği genelde %50 oranında azalır.